Musa Ağacık, Aydın Boysan'a kısa kısa soruyor, Aydın Boysan öz öz yanıtlıyor.
...
* 65 yıldır rakı içmekteki zorunuz? - Ben arada bir bu mendeburu içmediğim zaman, bazı politikacıları dünya üzerinden kaldırma teşebbüsünde bulunurum.
* Çetin Altan, zaman zaman ‘şarap içemeyen toplumların düşünemediğinden’ şikayet eder. Sizin rakıyı şaraba, ve biraya tercih etmenizin nedeni var mı? - Yok, bu yalandır. Alkol her türlü içkide aynı etkiyi yapar. Rakı benim nikahlı karımdır, ötekilerle de kaçamak yapıyorum..
* Rakıyla ilgili anılarınız var mı? - Şimdi Avrupa’da çok sevgili sofra dostlarım vardı. Onlara 2 şişe rakı götürdüm. Hiç içmemişlerdi. Bi daldılar susuz rakıya. ‘Yapmayın, bu öyle içilmez’ dedim. Dinlemediler. Sonra hepsini ambulanslar götürdü..
* Siz hiç hastanelik oldunuz mu?- Hayır. Hastanelik olmadım ama karımın hışmına uğradım.
* Eşiniz içmiyor mu? - Ömründe bir kere içti, 40 sene önce. Ertesi sabah perişandı. Bana dedi ki, ‘Senin ne çektiğini şimdi anladım.’
* Peki sonra bi daha söylenmedi mi? - Ayılır ayılmaz hemen ertesi gün söylenmeye başladı.. Hálá da söyleniyor..
* Bu arada rakıyı, şarabı büyük bir aşkla içen Bektaşilerle bir akrabalığınız var mı? - Efendim Bektaşiler benim çok saydığım, sevdiğim insanlardır.
* Neden? - Açık insanlardır, dürüst insanlardır..
* Bir büyük rakı devirebiliyor musunuz? - O senin dediğin 50, 55 sene önceydi.. Artık doktorların izin verdiği kadar içiyorum O da bir küçük rakının yarısı.
* Aydınlarımız iyi ‘içemediklerinden’ gereğince özgürleşememiş olabilir mi? - Olabilir, taassup yani kelleden içeriye yeni düşünce sokmamak veya yeni düşünceleri öğretmemek, insanlarda kafasızlığa yol açar. Ve bu nedenle de bu kafasızlık her türlü taassuba, dolayısıyla da bazı düşmanlıklara yolaçabilir. Düşman olmadan herşeyi önce sakin biçimde düşünmek gerekir..